DERİN DALIŞ

 

DERİN DALIŞA BAĞLI SORUNLAR

Tanım: 0-40 metre arasında yapılan dalışlara derin dalış denir. Hava ile yapılan dalışlarda 30 metreden sonra etkisi hissedilmeye başlanan azot narkozu nedeni ile sportif amaçlı derin dalış riskleri kabul edilemez bir etkinliktir. Bununla birlikte 30 metrenin altında yapılacak dalışlar bilimsel ve ticari etkinlikler çerçevesinde ticari bir gereksinim olarak kabul edilir. Resmi gazetede yayınlanan kararnameye göre Türkiye Cumhuriyeti kara sularında 30 metrenin altına sportif amaçlı dalış yapmak yasaktır.

Öte yandan derin dalış eğitimi CMAS programı içeriğinde iki yıldız dalıcıya kazandırılması gereken bir beceridir. Bu nedenle resmi gazetede belirtildiği üzere eğitim amacı ile 42 metreye kadar dalınabilir.

Farklı gaz karışımı kullanıldığı durumlarda ve yükselti dalışlarında derin dalış sınırları değişir. Derin dalışların zorunlu olduğu ve hava ile yapılacak dalışlarda COMEX air / oxy 6 gibi özel tablolar kullanılır. Bu tabloların özelliği dekompresyon sırasında 6 metrede oksijen kullanılmasıdır.

Ancak bu dalışları yapacak kişilerin oksijen kullanımı hakkında yeterli bilgileri olmaları gerekir.

Derin dalışlar eğitim için bile olsa dekompresyonsuz dalışlar olarak planlanmalıdır. Ancak bu dalışlarda dalış derinliği ya da dip zamanındaki küçük bir değişiklik dekompresyonu zorunlu hale getirir. 
Bu nedenle tüm derin dalışlar dekompresyon yapılacak gibi planlanmalıdır.

Derin dalış sorunlarını yüzerlilik, azot narkozu, ısı yalıtımı, havanın yoğunluğu ve saflığına bağlı sorunlar olarak özetleyebiliriz. 


DERİN DALIŞ UYGULAMA NEDENLERİ 

Dalıcıyı derin dalışa çeken bir çok neden vardır. Dalıcıların oldukça riskli olan bu tür dalışa yönelmelerinin nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:

Merak: İnsanoğlunun doğasında olan bu durum, dalıcının güvenli dalış sınırlarını zorlamasına neden olur.

Doğal yükseklik duygusu: Azot narkozunu hissetme isteği ile derin dalış yapılmasıdır. Ancak narkoz, dalıcı için derin suda büyük tehlike oluşturur.

Kendi sınırını bilme isteği: Bilimsel olarak bu durum sözkonusu değildir. Çünkü insan azot narkozu konusunda kendi sınırlarını bilemez. Bu sınır anlık şartlara göre değişim gösterir.

Kendini eğitme isteği: Derin dalışın antrenmanı veya alışkanlığı olamaz. Dolayısı ile böyle bir neden, derin dalış yapmak için geçerli değildir. 

Yeni dalıcılara öğretebilme veya yardım etme isteği: Deneyimsiz dalıcıların bu konuya yönelmelerine destek veren bu durum, derin dalış için geçerli olamaz.

Bireysel bir hak olması gerekçesi: Derin dalış da diğer dalışlar gibi yalnız yapılamaz. Gerek dalış arkadaşı, gerek teknedekiler bir dalışın tüm sorumluluğunu paylaşırlar. Bu nedenle dalışta bireysellik olmaz.

Doğaya karşı koyma isteği: Bu istek insanın doğasında vardır. Ancak derin dalışın en büyük sorunu olan azot narkozu kişisel bilgi ve becerilerle yenilemez.

Ün kazanma isteği: Ün kazanmak ve rekor kırmak isteği ile yapılan derin dallışların sportif dalış içinde yeri yoktur.


FİZYOLOJİK SORUNLAR, AZOT NARKOZU, DEKOMPRESYON

Fizyolojik sorunların başında azot narkozu gelmektedir. Zayıf ışık, zayıf görüş,soğuk narkozu arttıran unsurlardır. Derin dalışta aşırı basınç altında bulunulması nedeni ile derinlik, zaman ve hava tüketimi kesin olarak kontrol altında bulundurulmalıdır.

Derin ortam dalıcıda psikolojik rahatsızlık yaratır. Bu da narkozu ağırlaştırır. Soğuk, endişe ve solunumun aşırı eforlu olması nedeniyle hava tüketimi artar. 30 metre altında düzenlenen derin bir dalışta ciddi bir dekompresyon sorunu oluşabilir. Bu nedenle dalışın önceden titizlikle planlanması gerekir.


DERİNLİK SINIRLARI 

Türkiye Cumhuriyeti yasaları gereğince sportif dalış sınırı 30 metredir. Eğitim amaçlı sportif derin dalış sınırı ise 42 metredir. 30 metreden daha derine yapılacak dalışlar deneyim ve yoğun dikkat gerektirir. Derin dalış bir çok güvenlik önlemi alınmadan düzenlenmemelidir.

FİZİKSEL SORUNLAR, YÜZERLİLİK, ISI YALITIMI, HAVANIN YOĞUNLUĞU VE SAFLIĞI

Fiziksel sorunlar:
30 metre sonrası solunum kapasitesi %50 düşer. Ağır iş yapılmamalıdır. Aşırı yorgunluk sonucu tükenme oluşabilir. Bu ise derin sularda önemli sorunlar yaratabilir. 

Yüzerlilik:
Yüzerlilik kaybı tehlikelidir. Uygun yüzerlilik donanımı kullanılmalıdır. Elbise yüzerliliği 20 metrede yarıya iner. Bunun nedeni elbise içindeki gözeneklerin mekanik direnci nedeniyle içindeki gazın ideal ideal gaz kanununa uymamasıdır. 30 metrede oluşan yüzerlilik kaybı ise 6 ila 9 kiloya ulaşabilir. Derine inildikçe yüzerlilik azalacağından denge yeleğine hava verilmelidir. Ağızla denge yeleği şişirmek sakıncalıdır. Bu durum azot narkozu sırasında denenirse sorun yaratabilir. Yüksek hava tüketiminin neden olacağı yüzerlilik artışı ise önceden hesaplanmalıdır.

Isı yalıtımı:
Derinlere inildikçe kalınlığı incelen giysinin yalıtım özelliği azalacaktır. Bu durumda hipotermi başlıyacak ve dalıcı bir dizi sorunla karşı karşıya kalacaktır. Soğuk sularda giysi altı koruyucu ek giysiler, hatta kuru elbise kullanılmalıdır. Derin dalışlarda eldiven ve patik giyilmek yararlı olacaktır. Dalış öncesi yüzeyde ısı kaybetmemek ve deko sürelerinin uzun olabileceği düşünülerek aşırı soğuk havalarda derin dalış planlanmamalıdır. 

Havanın yoğunluğu ve saflığı:
Basınç altında gazların metabolizmaya etkileri daha fazladır. Örneğin solunan havaya karışan az miktarda karbonmonoksit (CO) gazının kısmi basıncı artan derinlikle birlikte çoğalır ve sonu ölümle bitebilen kazalara neden olur. Tüp dolumlarında havanın temiz olması derin dalışlarda yaşamsal önem taşır.


GEREKLİ MALZEME

Derin dalışta kullanılacak malzeme önemlidir. Uygun hacimde bir tüp kullanılmalı, dolu tüpün üçte biri kadarı rezerv olarak kaldığında dalış sona erecek gibi planlanmalıdır.

Dalış eşinin malzemesi de incelenip, kontrol edilmelidir. Kesinlikle ahtapot, AirII gibi yedek hava kaynakları bulundurulmalıdır. Pony tüp veya çift çıkışlı bir vanaya bağlanacak regülatör bu konuda en yüksek güvenliği sağlayacaktır.

El feneri, çakar, düdük, zaman saati, derinlik göstergesi olmaksızın derin dalış yapılmamalıdır. Narkoz, azalan ışık ve görüş güçlüğü nedeniyle tüm donanım kolay okunabilir türden olmalıdır.

Dalış giysisi sıcaklık ve derinliğe uygun olmalıdır. Regülatörler derin dalışa uygun verimde olmalı, nefes alma ve verme direnci yeterli olmalıdır. Kaliteli bir regülatör dalıcıya güven sağlar. Derin dalış regülatörleri diğer regülatörlere göre daha yüksek verimli olmalıdır. NEDU (Navy Experimental Diving Unit) sınıflandırmasına göre A veya B gurubu regülatörler ve Avrupa Topluluğu standartlarına uygun CE (Communote Europeen, CEN 250) damgalı regülatörler bu gereksinimlere cevap verebilecekleri kanıtlanmış regülatörleri içerir.

İyi bir fener ise hem görüşü arttırır, hem de eşinizi bulmada kolaylık sağlar. Dalış tablosu, acil durumlarda kullanılmak üzere, sualtında planlama yapmamak kaydıyla dalıcının yanında bulunmalıdır.


PLANLAMA

Derin dalış planlanmadan yapılmamalıdır. Nereye, kaç metre, ne zaman kimlerle dalınacağı ve dalış ile ilgili tüm konular gözden geçirilmeli, dalış amiri veya gurup lideri bir ön çalışma yapmalıdır. Dalışın amacı saptanmalıdır. Yüzey desteği olarak şu önlemler alınmalıdır:

  • Teknede kalacak kişi tekne kullanmayı, harita okumayı ve telsiz kullanmayı bilmelidir.
  • Teknede bir ya da iki dalıcı hazır bulunmalıdır.
  • Dalış alanı bir şamandıra ile belirlenmeli, tekne şamandıranın hemen yakınına demirlemelidir.
  • Şamandıra ipinden tekneye bir halat çekmek, dalıcılara yüzeye çıkmadan yön saptamalarında yardımcı olacaktır.
  • Üzerinde aşağıdaki dalıcıların sayısı kadar ikinci kademe bulunan tüp ya da tüpler dekompresyon duraklarında hazır bulundurulmalıdır.
  • Olası bir kazaya karşın dalıcıların toplam dalışlarının süreleri kaydedilmelidir.
  • Tekne kıçından 30 metre kadar, ucunda şamandıra bulunan bir halat bırakılmalıdır.
  • Derin dalışlar eğitim için dahi olsa dekompresyonsuz dalışlar olarak planlanmalıdır. Ancak derin dalışlarda dalış derinliği ya da dip zamanındaki küçük bir değişiklik dekompresyonu zorunlu hale getirir. Bu nedenle tüm derin dalışlar dekompresyon yapılacak gibi planlanmalıdır. Dekompresyonlu dalışlar başlığı altında anlatılan tüm önlemler alınmalı ve dekompresyonlu dalış teknikleri uygulanmalıdır.

ACİL DURUMDA YARDIM

Derin dalışta olabilecek acil durumlarda yardım oldukça zordur. Yüzeye olan uzaklık ve basınç nedeni ile karmaşık olan bu yardımın kısıtlı kalabileceği unutulmamalıdır. Dolayısıyla olağan bir dalış kazasından çok daha fazla çaba gerektirecektir. Dekompresyonlu dalış yöntemlerine ek olarak arkadaş halatı kullanımı yaralı olacaktır.

Azot narkozu tehlikesine karşı dalgıçların birbirinden hiç bir zaman bir kol boyundan fazla uzaklaşmaması, göz temasını kesmemeleri ve sık sık OK işareti vermeleri/sormaları gerekir. OK işaretine şüpheli cevap alındığında dalış arkadaşının kontrollu bir şekilde yükselmesini sağlamak gerekir.

Herhangi bir nedenle dalış arkadaşı kaybedilirse, biraz yükselerek dalış eşinin kabarcıkları aranmalı, sonuç olumsuz ise dalış hemen kesilmeli ve dalış arkadaşı yüzeyde aranmalıdır. Bu arada diğer dalış guruplarına veya tekneye haber vererek arama-kurtarma deneyimi olan bir diğer ekibi sualtında arama çalışmalarını başlatması için uyarmak faydalı olacaktır.


Derleyen: Bahattin MEMİŞOĞLU