GECE DALIŞLARI

Bulanık su dalışları ve gece dalışları, tehlikeleri açısından birbirine benzer dalış türleridir. Bu ortamlarda, dalış eşini kaybetme, yön kaybetme gibi tehlikelerle karşı karşıyayız. Her ne kadar böyle durumlarda izleyeceğimiz prosedür dalışı bitirmek olsa da bu süre zarfında karşılaşacağımız başka bir problem başta stres kaynağı olmak üzere daha büyük tehlikelere yol açabilir ve dalışın kontrolünü tamamen yitirmemiz söz konusu olabilir. Bu yüzden, böyle ortamlarda güvenli dalışlar gerçekleştirebilmek için gerekli tedbirleri alarak dalmak gereklidir.

Gece ve bulanık su dalış koşulları, üstü kapalı dalış ortamları (mağara, batık) için bir model oluşturmaktadır. Bu sebeple, söz konusu teknik dalış türleriyle uğraşmak isteyen kişiler için bu dalış türleri eğitim niteliği de taşımaktadır. 

Yine her iki dalış türü için de standart dalış ekipmanları haricinde malzemeler kullanmak gereklidir. Bu malzemelerin başında pusula gelir. Görüş imkânlarının kısıtlı olmasından dolayı doğal navigasyon için gerekli gözlemleri yapamadığımızdan yönümüzü pusula ile takip etmek daha güvenlidir. Kimi zaman dalışta dibe dokunmak durumunda kalınacağından eldiven kullanmanın faydası vardır. İp ve ağlara dolanma (çapariz) tehlikesine karşı da küçük bir bıçak bulundurmak yerinde olacaktır. 

Hangi ekipmanın kullanılacağı kadar önemli olan bir nokta da, zor koşullarda yapılacak dalışlarda ilk defa kullanılan ekipmanla dalınmaması gerektiğidir. Normal şartlar altında kullandığımız ve tanışıklığımız artmış malzemelerle dalmalıyız ki, zaten dalışı zorlaştıran yeterince neden varken bir de ekipman kullanım zorluklarını eklemeyelim. 

Gece Dalışı 

Neden gece dalışı
Gündüz görülemeyen sualtı yaşamının ve canlı türlerinin daha iyi gözlemlenmesi, gece dalışlarına has bir güzellik olan yakamoz (planktonik organizmaların su kıpırtısıyla rahatsız edildiğinde ışık çıkarmaları; biyolüminisans), ışık kaynağımız fener olduğundan hangi derinlikte olunursa olunsun sualtının gerçek renklerinin görülmesi gibi nedenler gece dalışlarını çekici kılmaktadır.

  • Işık kaynakları
  • Fener
  • Işık miktarı

İdeal olarak bir dalış feneri dalış boyunca parlak bir ışık vermelidir. Dalış grubundaki herkesin fenerinin aynı güç ve parlaklıkta olmasının önemi büyüktür. Aksi takdirde, güçlü ışığa sahip dalıcının, diğer dalıcıların ışıklarını ve verdikleri işaretleri fark etmesi daha zor olacaktır.

Fener sayısı
Herhangi bir dalışta, bakımlı bir sualtı feneri ile, tamamen ışıksız ortamda kalınması (nedenler ampul yanması, paslanma, pilin bitmesi, patlama, sızıntı, kaybolma olabilir) ihtimali % 86.7 olarak hesaplanmıştır. Eğer iki feneriniz varsa, bir dalışta her iki fenerin de arızalanması olasılığı % 3.9 gibi bir değere düşmektedir. Bu istatistikler göz önünde bulundurularak, gece dalışlarında biri ana fener öteki de yedek olmak üzere en az iki fener kullanılmalıdır. Dalışa giren ana ve yedek fenerler dalışı tamamlayabilecek güce sahip olmalıdır. Eğer güvenilirliğinden emin olmadığınız bir fener kullanıyorsanız bunu belirtilen iki fenerden bir olarak saymayın.

Fenerlerin Kullanılışı
Sualtı işaretleşmesinde fener kullanımı haberleşme bölümünde incelenmiştir. Ama en önemli nokta, eşinizi feneri kullanarak işaret verirken, ışığı onun gözüne tutmamanızdır. Çünkü böyle bir durumda, gözün çevreye uyumu derhal sekteye uğrar tekrar karanlığı alışması zaman alır.

Fenerleri dalışa geçmeden hemen önce açmak en yerinde davranıştır. Dalış esnasında açılıp kapatılmamalıdırlar, çünkü basınç altında oynandığı zaman aç-kapa düğmesinin contasının su alma ihtimali artar. Sualtında ışığınızı kapatmak için göğsünüze bastırabilirsiniz.

Ana fenerde arıza olunca dalış bitirilir. Yedek fener, bu durumda dalışı bitirene kadar ki süre içindir, dalışa devam etmek için kullanılmamalıdır.

Bazı fenerlerin ampulleri çok ısı yaydıklarından karada açık bırakıldıklarında patlayabilirler. Bu yüzden bunları kara feneri olarak kullanmamak, suyla temas halindeyken açmak gereklidir.

Aç-kapa düğmeleri
Su sızdırmazlıklarına göre aç-kapa düğmelerini incelediğimizde şu çeşitler mevcuttur.

  • Contalı düğmeler; sızdırmazlık bir o-ring vasıtasıyla sağlanır. Dıştaki düğme çevrildiğinde içteki bağlantıyı sağlayan bir şaft aracılığı ile ya da dönerek sıkıştırılan bir kapak aracılığı ile bağlantı sağlanır.
  • Manyetik düğmeler; dıştan içeriye direk bir bağlantı olmadığı için su sızdırma riski yoktur. Kullanım zorluğu dezavantajı olabilir.
  • Üzeri kauçuk kaplı düğmeler; sızdırmazlık düğmenin üzerine geçirilen su geçirmez kauçuk-lastik türevi bir kaplama ile sağlanmıştır.

Ayrıca, aç-kapa düğmelerinin kilitli olması, istek dışı (çarpma, sürtme etkisiyle) açılıp kapanmaları engeller.

Piller
Başlıca iki tipte pil vardır; şarjlı ve tek kullanımlık piller.

  • Tek kullanımlık piller; Pratik kullanımları her yerde bulunabilmeleri, güçlü ve uzun ömürlü olmaları önemli avantajlarıdır. Boyutlarına göre, büyükten küçüğe D, C, AA, AAA şeklinde adlandırılırlar, boyut küçüldükçe güç azalır. Bu pillerden başlıca iki çeşidi aşağıda incelenmiştir:
  • Alkaline; sürekli güçlü, sabit şiddette ışık veren pillerdir, bitişleri ise ani olur. Parlak beyaz ışık kısa bir sürede cansız turuncuya dönüşür. Bu da yeterince önceden tahmin eilemediği için dalışta sürpriz anlamına gelebilir.
  • Lead acid; hiç bir zaman ilk kullanılmaya başlandığı zamanki kadar kuvvetli ışık vermez. Işık şiddeti kullanıldıkça azalır. Bu sayede, pilin ne zaman biteceğini ışık miktarına bakarak kestirmek mümkündür.
  • Şarjlı piller; Tek kullanımlık pillere göre büyük avantajı ucuz olmasıdır. Bunun yanında zahmetli kullanım gerektirir, şarj edilmesi için prize ihtiyaç duyulduğundan bazı doğa şartlarına uygun düşmeyebilir.
  • Ni-Cad (Nikel- Kadmiyum); üretici talimatlarına uyularak kullanıldığı zaman performansları yüksektir. Ancak, ‘hafızalı’ diye adlandırılan pillerdendir. Doldurup boşaltma döngüleri tamamlanmadan (tam olarak doldurulup sonra tamamen boşaltılmadan) bir süre kullanılırlarsa hafıza edinirler ve dolu-boş döngüleri yani yanma süreleri kısalır.

Diğer özellikler

  • Fenerlerin küçük hacimli olmasında fayda vardır. Geniş ölçülere sahip bir fener kayalara takılabilir, çarpabilir. Ayrıca, kuvvetli akıntılarda ilerlemeyi güçleştirir.
  • Fenerin su almadan dayanabildiği derinlik sınırı, kullanan tarafından bilinmeli ve bu limitler aşılmamalıdır.
  • Kolay bakım ve tamir özelliğine sahip oluşu bir avantajdır.
  • Darbelere dayanıklı, sağlam bir dış yapısı olmalıdır.
  • Fenerin o-ring ile sızdırmazlık sağlanan yeri ne kadar az ise o kadar iyidir. Her o-ringli bölge (pil kapağı, ampül kapağı, aç-kapa düğmesi) ayrı bir su alma potansiyelidir. Sızdırmazlık sağlanan bir yer için birden fazla o-ring olması ise bir avantajdır. Bu ikisi birbiriyle karıştırılmamalıdır.
  • Fenerlerin hafif negatif yüzerlilikte olmalarında fayda vardır. Ağırlık yapacak kadar negatif olmamalı, fakat bırakıldığında yavaşça dibe inmelidir. Böylece kaybedildiğinde dipte aranır. Hatta ampul tarafının hafif olması fenerin baş yukarı durmasını sağlar ki bu da yanar durumda olduğu zaman düşmüş bir feneri farketmeyi kolaylaştırır.
  • Reflektör, ampulün etrafında parlak yüzeyi ile ışığı yansıtarak daha çok aydınlık oluşmasını sağlayan parçadır. Su değdiğinde ve parmaklandığında eskir. Bazı fenerlerde reflektör ve ampulün birbirine göre konumu hafifçe ayarlanabilmektedir. Bu da yaygın, geniş açılı ışık vermeyi ya da odaklı, dar açılı ışık vermeyi sağlar.
  • Fenerin rahat bir tutacağının olması ve düşmelere karşı önlem almak için bilekten geçirilen bir ipinin olması avantajdır.
  • Ampul, mümkünse yeni ve orjinal olmalıdır. Halojen ampuller tozdan uzak tutulmalı, ellenmeden alkol ile temizlenmelidir.

Fenerlerin bakımı

  • Fenerler, dalıştan sonra tatlı suyla yıkanmalı, daha iyisi birkaç saat suya bastırılmalıdırlar. Bu tuz kristalleri ve korozyon gelişimini engeller.
  • Kuruduktan sonra açılıp pilleri içinden çıkarılmalıdır. Tek kullanımlık pillerin serin yerde saklanmaları ömürlerini uzatır. Şarjlı pilleri ise boşaltmak, uzun süre kullanılmayacaklarsa dolu bekletmek yerindedir, ancak bu konuda üretici talimatlarına uyulmalıdır.
  • O-ring’ler, yerlerinden çıkartılır, parmak ucunda gezdirilerek küçük yabancı cisimlerden uzaklaştırılır ayrıca zedelenme kontrolü de yapılır. Az miktarda silikon-gres sürülür (esneklik kazandıracak ve oturduğu yere temas etmesini sağlayacak kadar). Fazla sürmek zararlıdır, toz ve diğer küük taneli yabancı cisimleri kendine çeker.
  • O-ring yatakları da temizlenmeli ve yabancı cisimlerde arındırılmalıdır (kulak temizleme pamukları bu iş için kullanılabilir).
  • Ampul ve pil kontakları korozyon kontrolünden geçirilir ve temizlenir.
  • Bakımı yapılan fener, nemden ve güneşten uzak, zedelenmeyecek, sağlam bir yere konur.

Çakar (flaşör)
Yanıp sönerek ışık veren bir fener türüdür, dikkat çeker. Kıyıda dalış bölgesini belirtmek için, şamandırada ya da çapa ipinde sualtında (~3 metre), nadiren de dalıcının üzerine kullanılırlar.

Kimyasal ışıklar
‘Cyalum çubuk’ diye adlandırılan bu ışık kaynakları, kırılarak içerisindeki iki sıvının karışmasıyla aktive edilirler ve yaklaşık 12 saat süreyle fosforlu ışık verirler. Dalıcının üzerinde başta olmak üzere şamandırada ve kıyıda kullanılırlar. Ayrıca üzerine ışık geldiğinde parlayan reflektörler taşımakta fayda vardır. Kedigözü gibi ayrı bir parça halinde veya yapıştırılan bant şeklinde olabilir.

Düşük görüş dalış teknikleri ve dikkat edilecek faktörler (dalış planlaması)

  • Dalış eşinin daha önce beraber dalışlar gerçekleştirdiğiniz ve dalış tecrübesi yeterli biri olması
  • Hava koşulu ve dalış bölgesi durum değerlendirmesi yapılarak dalışın yapılıp yapılmayacağına karar verilmesi (dalıcıların limitlerine göre)
  • Hem gece hem bulanık suda dalış yapmaktan kaçınılması
  • Özellikle fener olmak üzere ekipmanı gündüzden hazırlamak yararlıdır.
  • Suya girerken ekipman hazırlığı için uygun ve yeterli miktarda aydınlatılan yere ihtiyaç vardır.
  • Yağlı yiyeceklerden kaçınarak dalıştan en az üç saat önce iyi bir öğün yemek, kuru hava solumayı kompanse etmesi için bol bol içmek
  • Dalış eşinizle haberleşme ve acil durum prosedürlerini iyi çalışılmış olmalı. Dalış esnasında eş kaybederseniz, ışığınızı göğsünüze bastırıp kısa bir süre dalış eşinizi arayınız, eğer bulamazsanız yüzeye gelerek onun da çıkmasını bekleyiniz. Duruma göre dalışa devam edilir veya edilmez.
  • Kıyıda nöbet tutan adam bırakılması iyidir. Sudan belirli bir süre çıkmamanız durumunda yapılması gerekenler konusunda bu kişiyi bilgilendiriniz.
  • Yüzeye gelen dalıcıların görebilmesi için kıyıda (teknede) yeterince aydınlatma bulunmalıdır.
  • Dalış planının tekrar edilmesi
  • Suda dalış eşi ve ekipman kontrolü
  • İnişte ve çıkışta hat kullanmak, kontrolü artırır, yön kaybını engeller. Hattın üzerine ekstra ekipman yerleştirilmesi gibi bir avantajı da vardır (ağırlık, ışık v.b.)
  • Yedek fenerler scuba ekipmanı üzerine lastik ve plastik kelepçelerle sabitlenmeli, sallana sallana gezdirilmemelidir.
  • Sudan çıktıktan sonra sıcakta durulması ve sıcak içecek içilmesi faydalıdır.
  • Suya girilecek yerin kayalık, akıntılı, yosun ve/veya kestane yoğunluğu olan bir yer olmamasında fayda vardır.
  • Dalış bölgesinin gündüz dalınmış olan bir yer olması önemlidir. Dip yapısı bilindiğinden navigasyon daha başarılı yapılır.
  • Dolunay zamanlarında ay ışığı, sualtını aydınlatacak kadar ışık verebilir.
  • Bot dalışlarından atlarken dip kontrol edilir.
  • İniş ve çıkışların kontrollü ve mümkünse hat takipli yapılması (şamandıralı ip ya da teknenin çapa zinciri olabilir).